Ekonomideki Olumsuz Gidiş; İşsizliği ve yoksulluğu Tetikliyor…

  • Ana Sayfa
  • Ekonomideki Olumsuz Gidiş; İşsizliği ve yoksulluğu Tetikliyor…

Ekonomideki “olumsuz” gidişe pandemi sürecinin oluşturduğu “travma”nın eklenmesi; yurttaşlara özellikle de gençlere işsizlik ve yoksulluk olarak yansıyor.

Geniş tanımlı işsiz sayısı 10 milyonun üzerinde, her üç gençten biri işsiz, her evde bir işsiz var.

İşsizlik; “can yakıcı” bir problem olarak toplumun her kesiminde karşımıza çıkıyor, beraberinde de yoksulluğu ve umutsuzluğu getiriyor.

İşsizliğin olduğu her yerde “kötü” diye tanımladığımız her şey olur.

İşsizlik; “üretim”den koparılmış, “istihdam” yaratan yatırımlardan uzaklaştırılmış, “kriz”lerle boğuşan bir ekonominin geldiği noktadır.

İşsizlikle mücadelenin başarıya ulaşmasının yolu; planlı, programlı “üretim ekonomisi”nden, tüketimden ve ithalattan değil; “katma değer”i yüksek üretimden, ihracattan ve dolayısıyla “kaliteli büyüme”den geçer.

Üretken yatırım yapamayan, üretmeden tüketen ve “rekabet gücü” oluşturamayan ekonomi politikasıyla her geçen gün daha da “can yakıcı” hale gelen işsizlik ve yoksulluk problemini çözmek olası değildir.

İşsizlik; aynı zamanda yoksulluk, umutsuzluk, karamsarlık ve gelecek kaygısı demektir.

İşsizlik; demokrasiyi, toplumsal barışı, huzuru, güvenliği “tehdit” eden ve “sosyal doku”yu zedeleyen önemli bir etkendir.

İŞSİZLİK; KÖTÜLÜKLERİN ANASI

Odağında “insan” olmayan, “insan onuru”nu, refahını öncelemeyen, gençlerini üretimin ve istihdamın dışında bırakan ekonomi politikalarının “başarı şansı” yoktur.

Unutmayalım ki; ithalatı ve borçlanarak tüketimi teşvik eden, istihdam yaratan yatırımdan ve üretimden uzaklaşan, hane halklarını “gelirleriyle orantılı” olmayan yüksek borçlanmaya sürükleyen ekonomi politikalarının sonucu; işsizlik, yoksulluk ve umutsuzluktur.

Bu arada; “pandemi”yle birlikte ekonomide yaşanan ve giderek “kronik” hale gelen olumsuzluklar sonucu kapanan işyerleri, bir yandan özellikle büyükşehirlerde işsizliği arttırırken, diğer yandan da esnafı evine ekmek götüremez hale getirmiştir.

Esnaf ve sanatkâr geçinemiyorsa, evine ekmek götüremiyorsa, binlerce işyeri kapanıyorsa, esnaf yarınına güvenemiyorsa, geleceğinden kaygılıysa, bilelim ki; toplumun diğer kesimleri de güvenli ve huzurlu değildir.

İzmir Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Zekeriya Mutlu; sorun değil, çözüm odaklı olan, dayanışmayı önceleyen “iyimser” bir kişiliğe sahip olmasına karşın esnafın içinde bulunduğu durum karşısında adeta “isyan” ederek “esnaf çaresizlik içinde eriyor, dayanacak gücü kalmadı, bıçak kemiğe dayandı, kaybedecek zamanımız yok.”diyor.

Bu arada; kapanan işyerleri, artan işsizlik, pahallılık, yaygınlaşan yoksulluk; “suç”a ve “suçlu”ya, ahlak yozlaşmasına ve sosyal doku bozulmasına ortam hazırlıyor.

Sonuç olarak: Yoksulluğu ve işsizliği artıran ekonomideki olumsuz gidişat, iş bulmak amacıyla bekleşenler, sokaklarda işsiz ve amaçsız gezen gençler, kalabalıklar; toplumu da, demokrasiyi de esenliğe taşıyamaz.

Ege Postası köşe yazısı link
http://www.egepostasi.com/yazar/ekonomideki-olumsuz-gidis-issizligi-ve-yoksullugu-tetikliyor-/113024